Temiz Ellerimiz Sağlıklı Geleceğimiz !!!

Temiz Ellerimiz Sağlıklı Geleceğimiz !!!


Çocukların kişisel hijyen uygulamaları ve beslenmeleri sağlıklarını doğrudan etkiler. Okul sağlığı hizmetleri, birinci basamak sağlık hizmetleri kapsamındadır; bu nedenle koruyucu sağlık hizmetlerinden olan kişisel hijyen alışkanlıkları sağlık eğitimi kapsamında kazandırılmalıdır.

Sağlığı korumak için alınan tüm önlemler ve temizlik kuralları hijyen olarak tanımlanır ve “Sağlık bilgisi, sağlık koruma, sağlık kurallarına uygun olan ya da sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınacak temizlik önlemlerini” içerir. Kişisel hijyen; saç temizliği ve bakımı, yüz, göz ve kulak temizliği, ağız ve diş temizliği, ayak temizliği, banyo alışkanlığı, dış genital organlar ve koltuk altı temizliği, sağlıklı giyinme, el ve tırnak temizliğini kapsamaktadır. Halk sağlığı açısından kişisel hijyen seviyesinin geliştirilmesi ile çok sayıda hastalığın bulaşmasının önlenebileceği saptanmıştır.

Kişisel hijyen alışkanlığı kazandırılması bakımından en önemli dönem ilköğretim çağıdır. Çünkü küçük yaşlarda davranış kazandırma daha kolay gerçekleşmektedir. Çocuklar anne ve babalarından öğrendiklerini ekleyerek, sağlıklı davranışlar edinmeye başlarlar.

İlköğretim Öğrencilerinin Kişisel Hijyen Hakkında Bilgi Düzeylerinin Saptanması araştırmasında;

Araştırmaya katılan öğrencilerin yarısından çoğu (%55,5) daha önce hijyenle ilgili bilgi aldığını belirtmişlerdir. Hijyenle ilgili bilgilerin en çok (%39) derslerinde öğretmenleri tarafından verildiğini, ikinci sırada (%32) ise sağlık çalışanlarından bilgi aldıklarını %31,5 ailelerinden veya arkadaşlarından, %17’si de medyadan bilgi aldıklarını ifade etmişlerdir.

Öğrenciler “ellerinizi ne zaman yıkamalısınız” sorusuna en yüksek oranda (%69) tuvaletten sonra, daha sonra %53 ile yemekten önce ve %51 eve gelince diye yanıt vermişlerdir. Buna karşın tuvaletten önce elimi yıkarım ifadesini %99,7 oranında hayır denmiştir. Ayrıca dışarı çıkarken ellerini sadece %6 oranında yıkadıklarını belirtmişlerdir. “Sabunlamadan el yıkama mikroplardan temizler mi” sorusuna %20,4 oranında yanlış cevaplamışlardır. Ellerin kağıt havlu veya kişiye özel bez havlu ile kurulanacağını ifadesine %60 oranında yanlış cevap verilmiştir. Öğrencilerin %26’sı “ortak havlu” kullanabileceğini belirtmişlerdir.

Katılımcıların %72’si yüz yıkama sıklığını, %19’u ayak yıkama sıklığını, %53’ü tırnak kesim sıklığını, %43’ü banyo sıklığını ve %61’i de banyo şeklini doğru yanıtlayamamıştır. Ayrıca, öğrencilerin %69,5’i iç çamaşırı değiştirme sıklığını, %53’ü diş fırçası değiştirme sıklığını, %66’sı yaklaşık fırçalama sıklığını, %68’i diş hekimine başvurma sıklığını, %60’ı perine temizliğinin şeklini, %65’i diş fırçalama süresini yanlış cevaplamışlardır.

 

Bu çalışmadan çıkarılacak özet; ilköğretim öğrencileri hijyene ilişkin bazı konularda (ellerin nasıl kurulanacağı ve tuvaletten sonra yıkanması gerektiği gibi) bilgili gibi görünse de çoğu konuda bilileri yetersiz ve yanlış olarak saptanmıştır. Ayrıca bulaşıcı hastalıkların önlenmesi bakımından çok önemli olan el yıkama konusunda bilgilerin yenilenmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. İlköğretim çağında kazandırılacak olan hijyen bilgisi, davranış ve alışkanlıklar, hastalıkların korunma açısından önemlidir. Bu nedenle ilköğretim düzeyindeki çocukların kapsamlı ve kolay anlaşılır bir hijyen eğitimi verilerek, okulda davranış değişikliği yaratarak bunu alışkanlık haline getirmek üzere gerekenlerin bütün sorumlu kişiler tarafından yapılması son derece önemlidir. Bu çağdaki çocuklara sağlık eğitimi konularından biri olan kişisel hijyen eğitimleri tekrar tekrar ele alınmalıdır.

İlköğretim çağındaki çocuklar için kişisel hijyen bilgisi ne kadar önemliyse okul binalarının temizliği ve bu binaların temizliğini yapan personelin temizlik bilgisi düzeyi de bir o kadar önemlidir.

NEDEN TEMİZ OKUL?

Her bir çocuk ve okul çalışanının temiz, bakımlı, çevresel olarak daha güvenli ve sağlık bilinci oluşmuş bir ortamda yaşama hakkı vardır. Okullar çevresel olarak sorumluluk bilincine sahip davranışlara örnek oluşturmalıdırlar.

Okullarda temizlik hizmetlerinin bir hijyen yönetim planı dahilinde oluşturulmuş kurallar bütünü ile çözümlenmesi önemli, öncelikli ve acil bir konudur.

Okulumuzu Temizleyenlere Yardımcı Olmanın En güzel Yolu OKULUMUZU TEMİZ TUTMAKTIR.

Temizlik (hijyen) yönetim planı olan bir işleyişle, temizlenen okullarda bu tür sistemli temizliğin yararları da kısa, orta ve uzun vadede etkin bir şekilde gözlemlenebilecektir. Bu tür temiz ve düzenli okulların vereceği mesaj şu olacaktır.

“Biz öğrencimizi, öğretmenimizi, çalışanımızı korur ve onlara değer veririz.”

Bu çevresel özen, kişilerin davranışlarını, performansını ve özellikle devamlılığını şekillendirecektir. Devamlı izlenecek, önleyici ve düzeltici tedbirlerin alındığı sistemde ise bunların çok kısa zamanda ve uygun maliyetlerle önemi alınabilecektir.

Özetle “Yeşil Okul” denildiğinde bina yapımları ve donanımları kullanıma uygun, kolay temizlenebilir malzemeler kullanılmış ve yapılan temizliklerin bir sistem, takip içerisinde ölçümlenebilir ve sürdürülebilir olması demektir.

Kısacası Yeşil Okul; Hijyen Yönetim Planı Dahilinde Sağlıklı Çocuk Gelişimi, Etkin ve Verimli İşgücü, Kontrol Edilebilir Minimize Edilmiş Maliyet ve devamında Sürdürülebilir Sağlıklı Yaşam Düzeyi demektir.

 

Gerekçesi;

Genellikle ekonomik olarak çözülmek istenen okul temizlik hizmetleri aslında ayni bütçede göremediğimiz sağlık maliyetlerini de çoğaltmaktadır. Kaldı ki doğru uygulanan “temizlik” en düşük maliyetli sağlık koruyucusudur. Temizlik hizmetlerinde maliyet; eleman, ürün, makine, ekipman, su ve zaman bileşeninden oluşmaktadır. En önemli maliyetlerden bir tanesi eleman maliyetidir. Toplumumuzda temizlik işi meslek olarak kabul edilmemekte, herkesin kolayca yapabileceği bir iş olarak görülmektedir. Halbuki temizlik beceri gerektiren bir iştir. Eğitim alınmadan, bilinçsizce yapılan temizliklere birde makine, ekipman, ürün eksikleri eklenince temizliğin maliyetini katlamakta ve sağlık maliyetlerin arttırmaktadır. Ucuza halledilebileceği sanılırken ilave olan sağlık maliyetleri bütçeleri zorlamaktadır.

Yapılan çalışmalar; sağlık maliyetlerinin büyük çoğunluğu kapalı alanların kirliğinden ve bu ortamlardaki sağlığı koruma davranışlarının gelişmemesinden kaynaklandığını göstermektedir. Çünkü, çocukların hastalıklardan, çevre sorunlarından en çok etkilendikleri dönem ilköğretim dönemidir.

Öğrenci, öğretmen ve çalışanlar günün büyük bir bölümünü okul içinde geçirdiklerinden dolayı risk altında olan gruplardır ve özellikle çocuklarımız çevrenin temiz olmamasından kaynaklanan problemlere çok açıktırlar. Kapalı ve kalabalık ortamlarda büyük bir risk oluşturan bulaşıcı hastalıklar, çoğu zaman gelip geçici olmayıp, kişilerin yaşam kalitesini ömür boyu olumsuz etkileyen hastalıklar haline dönüşmektedir. Bugüne kadar hiçbir okul yönetimi “temizlik sistemi” ile “çocukların başarı performansı” arasındaki ilişkiyi araştırmamıştır. Daha önceden yapılan pek çok araştırma sadece temizlik ve bakımın uzun vadede uygun maliyette olduklarını göstermiştir. Planlama, sistem ve eğitim eksikliğinden kaynaklanan bu tür olayların çözümü de bu aşamada daha pahalı olmakta ve daha çok zaman gerektirmektedir. Kısaca okullarda uygulanan temizlik işlerinin bir sistem ve standardı bulunmamaktadır.

Binaların temizliğinde kullanılan uygun olmayan kimyasallar, karbondioksit, küflenme, radon, asbestos, gibi kapalı alan kirlilikleri öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin sağlığını etkileyen başlıca faktörlerdir. Bu faktörler öğrenci ve öğretmenlerin çalışma koşullarını olumsuz etkilemekte, rahatsızlanmalarına, öğrenme kayıplarına, öğretme ve anlama zorluklarına sebep olmaktadır.

İstatistiki verilerden elde ettiğimiz bilimsel bulgulara göre her gün yaklaşık 11 milyon öğrenci ve 500 bin öğretmen ilköğretim okullarımızda eğitim ortamını yaşamaktadır. Sadece ilköğretim okullarındaki bu oran Türkiye nüfusunun 1/7’sini oluşturmaktadır.

 

 

Her yıl yaklaşık 5,1 milyon öğrenci enfeksiyon hastalıkları geçirmektedir. Bu öğrencilerin %83’ünde kronik hastalıklar mevcuttur. Bu kişilerin sadece 1 gün kaybı olduğu hesaplandığında dahi karşımıza çıkan sonuç 33.248 öğrencinin tam öğrenim yılı kaybına denk gelmektedir. Sadece 10 TL ilaç, hastane gibi minimum masraflar oluştuğunda çıkan rakam 50.732.680 TL’dir.

“Yeşil Okul” anlayışı; tuvaletleri, boya badanayı yenilemekten çok daha özenle üzerine durulması gereken acil ve öncelikli bir konudur. Özellikle devlet ilköğretim okullarında bu sorun kaynak yetersizliği ve yapısal sorunlardan çözümlenemediği düşünülmekte ise de sorunun özünde yatan ana sebep zihinsel algılamalardaki eksikliklerdir.

Yapılan araştırmalara ve analizlere göre eğitimsiz elemanlar, yanlış kimyasallar, yetersiz makine ve ekipmanlar, yanlış uygulanan temizlikten oluşan kapalı alan kirlilikleri tuvalet kullanımlarındaki yanlış bilgilendirmeler de okullarda ki temizlik sağlık maliyetlerini arttırmakta, yaşam kalitesini düşürmektedir. Bu zamana kadar okullarda uygulanmakta olan temizliklerde gözlemlenen genellikle hijyen ve sanitasyon kalıcı sürekliliğinin sağlanmamasıdır.

Olaya bu boyuttan baktığımızda çocuklarımız için ödediğimiz sağlık maliyetleri okullarda bir türlü denkleştiremediğimiz temizlik bütçelerinin kat be kat üstünde çıkmakta ve çocuklarımızın yaşam kalitesini ve başarı şansını engellemektedir.

“Çocuğun toplamdaki rolünü ilk olarak oynadığı yer olan okullar, temizlik kalitesinin mükemmel olması gereken öncelikli kurumlardandır”

İlköğretim çağı çocukları yaşları, davranışları ve biçimleri nedeniyle, çevre sorunları ile daha sık karşılanır. Bunları tanımakta güçlük çekerler, kendilerini koruyamazlar; yere düşer, elini ağzına götürür, birbirleri ile özensiz şekilde temasta bulunurlar.

Bir de bunlara ilköğretim okullarında, sınıflar, koridorlar, tuvaletler, kantin ve kafeteryalar ile spor alanlarında yaşanan yoğun trafiği de eklersek çocukların ne kadar korumasız bir ortamda oldukları daha kolay anlaşılır.

Tüm bu veriler dikkate alınarak yapılan araştırmalar sonucu, çocukların gelişme döneminde bulundukları, çevre sorunlarını tanımakta ve korunmakta karşılaştıkları güçlük nedeniyle yetişkinlere oranla 4 kat daha büyük risk altında oldukları kabul edilmiştir.

İlköğretim okullarında temizlik, yetişkinlerin bulundukları ortamlara oranla 4 kat daha fazla bilgi ve özenle yapılmalıdır.

Bu sorunun çözümü ancak ilköğretim okullarında temizliğin “hijyen yönetim planı ve kuralları” ile garanti altına alınması ile sağlanabilir.

Hijyen Yönetim Planı; çocuklarımızın sık sık hastalanmalarını önlemek, öğrencinin öğrenme sürelerinden kayba uğramasının önüne geçmek, öğrenimlerine ara verecek derecede etkilenmelerinden sakınmak, sağlıklı ve çevre bilinci gelişmiş kuşaklar yetiştirmek için, bütün çocuklarımıza temiz, sağlıklı okul imkanlarını sağlamamız, bizler için insanlık görevi olmalıdır.

Bu bağlamda Beyaz Hijyenik Ürünler şirketi olarak değerli iş ortaklarımız ile sosyal sorumluluk görevini yerine getirmek için “Temiz Okul, Temiz Ellerimiz Sağlıklı Geleceğimiz” diyerek yola çıktık.

Temiz Okul, Temiz Ellerimiz Sağlıklı Geleceğimiz” Projesi; ortak, çağdaş, bilimsel bir sağlık, temizlik kültürüdür.

  • Temiz toplum gelişimine direkt katkı sağlar.
  • Sağlıklı okullar, sağlıklı ve başarılı nesillerin garantisi, geleceğin güvencesidir.
  • Okul-öğrenci-öğretmen olan her yerde, din dil, ırk fark etmeksizin uygulanabilir bir standart sağlanır.
  • Türkiye genelinde ve hatta uluslararası uygulanabilirliği vardır.
  • Hijyen kuralları, yani bilim evrenseldir, çocuk tüm dünyada “çocuktur”
  • Uygulanması kolay, süresi uygun, algısı yüksek ve sürdürülebilirliği vardır.
  • Ekonomik kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını sağlar, çünkü koruyucu sağlık hizmetlerine yalpan yatırım, her zaman tedavi edici sağlık hizmetleri yatırımından ucuzdur.

Bu Projenin Uygulanması ile Okullar

  1. Okul binalarında hava kalitesi sağlığa uygun olacaktır. çünkü havaya sağlıksız etki katan küf, pas, nem, radon, karbondioksit gibi zararlı etkenler için önlem alınacaktır. Havalandırmalar kontrol altındadır. Temizlik işleri planlı olarak okul binalarında çocukların kimyasal maddelerden etkilenmeyeceği şekilde gerçekleştirilecektir.
  2. Bütün alanlardaki hijyen risk faktörleri kontrol altındadır. Okul yapısına göre risk alanları tespit edilmekte, önlemler bu risk alanlarına göre kontrol altına alınmaktadır.
  3. Temizlenen alanlar hijyen kurallarına dikkat edilerek temizlenecektir.

 

Her okul ortamı ve koşulu farklı olduğundan her bir okula uygulanacak programda hedefler belirlenecek ve çalışmalar bunun doğrultusunda gerçekleştirilecektir. Hedef okulların daha temiz, daha sağlıklı yerler haline gelmeleri üzerine kurulmuş olup sağlık koşullarının olabildiğince geliştirilmesine yönelik olacaktır.

 

İnancımız ve Önceliğimiz “temiz okullarda” eğitim gören sağlıklı ve başarılı nesiller yetiştirmektir.

Bu sebeplerde yola çıkarak çocuklarımıza bu bilincin yerleştirilebilmesi için ilk sosyalleşme adımları attıkları ilköğretim okulların en iyi başlangıç olabileceği düşünerek “Temiz Okullar, Temiz Ellerimiz Sağlıklı Geleceğimiz” projesini hazırladık.

 

Bir toplum düşü kurduk. Herkesin ortak katılımıyla temizliğin sorunsuz yürütüldüğü yepyeni bir nesil hayal ettik. Sağlıklı olmak mı, yoksa eğitimli olmak mı daha önemli diye baktık. Ancak eğitimle sağlığımızı koruyup kollayabileceğimiz düşüncesinde birleştik. Eğer temizlik standardını; eğitimin mihenk taşı ilköğretim okullarında uygulayabilirsek sağlık yönünde de öncelikli bir adım atmış olacağız.

 

Amacımız; ilköğretim okullarının bina temizliklerini garanti altına alarak sağlıklı başarılı yetiştirilmesine katı sağlamaktır.

 

WhatsApp chat WhatsApp Danışma Hattı